PROFESYONEL HAYALCİ
Değerli dostlarım
Bu yazımda çok
farklı bir yazın kardeşimi tanıtacağım sizlere… İsterseniz onun asıl kimliği adına,
kitabının arka kapağındaki şu bilgilerle yola çıkalım.“ÖZÜNDE İNSAN / ASLEN DOKTOR / KISMEN YAZAR / AMA RESMEN HAYALCİ…” Böyle
bir takdimden sonra tanıtıma ilave edeceğim başka bir bilgiye gerek kalmıyor. Üstelik
böyle bir deyimin ardından, sanıyorum hepiniz bu gizemli kişiyi merak
etmişsinizdir muhakkak! Ama sizleri fazla yormayıp bu sevgili dostumu hemen
tanıtacağım. Dr. BİLGİN SİLAN
Dr. Bilgin
Egeli bir kardeşimiz. Ama görevi gereğini epeyce yer gezmiş. Gezdikleri
yerlerde bir yandan sağaltım dağıtırken bir yandan da Anadolu’nun o kendine
has, yeri gelince seven, yeri gelince yeren, acıyan, düşündüren ve daha çok da, ders
veren felsefesini öğrenmiş. Belki bunun etkisidir her şeyin güzelini, doğrusunu,
yakışanını yapmaya çalışır. Bu tür insanlar, gündelik yaşamımızda ender görünen,
nesli tükenmek üzere olan canlılardandır desek de, ara ara onun gibi
karşılaştıklarımız da oluyor… Bu türlerin özellikleri önce yaşamın hayalini kuracak sonra da uygulayacaklar... Ha, yaşam adına kuşatılmışlığı bu felsefesine uyacak mı, uymayacak mı, onu bilemeyiz… Ama ben yakıştırıyorum; inanın kendi felsefesine ve
yaptığı edebiyat türüne çok yakışıyor profesyonel hayalleri… Bir kere basit bir
dili var Bilgin’in; hastasıyla onun şikayet öyküsünü dinler gibi hiç
değiştirmeden, eza, acı çektirmeden ağızdan döküldüğü biçimiyle okuyanına yazıyor.
Bu hasleti onun yaptığı diyalogların, tavsiyelerin daha iyi anlaşılmasına, anlamlarının
beyinde daha iyi analiz yapılmasını sağlıyor. Zaten istenen de bu değil midir anlatıda?
İnsanı ve onu çeviren nesneyi kendine yakışır, anlaşılır biçimde hikâye edebilmek.
“Profesyonel Hayalci” adındaki kitabı
104 denemden oluşmuş Bilgin Sılan’ın. Hepimizin bildiği gibi deneme edebi yazım
adına iddiası olmayan, ama konuları kendi sınırları içinde bir hedefe doğru
ivmelemeye çalışan, günümüzde de oldukça rağbet gören bir yazın biçimidir.
Paragrafın başında “iddiası olmayan” deyimini kullandım. Bu doğru! Doğru
olduğu kadar da, Doktor Bilginin hayal dünyasını tanımlayan bir tarif… Herhangi
bir edebiyat, sanat ve bilim konusunda, kişisel görüşlerden yola çıkarak etkili
bir anlatım biçiminde sunulan denemelerin, yazı türü olarak gerek biçim,
gerekse öz bakımından anı, söyleşi, eleştiri, fıkra ve makale türlerine
benzediği söylense de, kesin sonuca erişme, bir savı benimsetmeye çalışma, kesin
bir değerlendirmeye gitme gibi zorunlu bir amacı yoktur. Onun için iddiası olmayan yazı
türü diye söylenir. Beki de Bilgin doktor hayallerin pozitif bilim iddiası
olmadığını, düşünüldüğü kadar yaşanılan bir olgu varsayımıyla deneme türünü
seçmiştir. Nasıl, neden seçerse seçsin, dediği gibi gerçekten Profesyonel bir
hayalci olan bu dostumun çok güzel deneme yazıları vardır “Profesyonel Hayalci.”
Kitabında. Bunu iddia ediyorum. Bakın:
Sabahın
dördünde acı acı çalan telefonunla uyandım. Bir kadın sesi, ağlamaklı ve alkol
aldığı belli! Kendime geldiğimde olayın vahametini anlayarak, yoğun bir
endişeye kapıldım. Kısa bir süre onu dinledikten sonra telefonda ben, ben
olmaktan çıkmış, onun bana anlatmaya çalıştığı, sıkıntı kaynağı olan adam
oluvermiştim. O andan itibaren telefon konuşması ve o tanımadığım adam arasında
devam etti. Ben kısa bir süreliğine o adamanın benliğine büründüm. O
tanımadığım sevgiliyle konuşurken benim orada verdiğim profesyonelce savaştan
habersizdi. En son söylediğim iki kelimeden sonra mutlu bir ses tonu ile veda
ederek telefonu kapattı. O gece bir kutu
uyku ilacı içmek üzereyken bana telefon ettiğini öğrendim, karşılıklı yemek
yerken… Son söylediğim iki kelime onun hayatını kurtarmıştı. Birlikte katıla
katıla gülerken, insanın ve insanlığın gücünü, insan olmanın güzelliğini
kanıtlamıştık.
Son
iki kelime neydi biliyor musunuz? “Uyu
artık!”
Belki
bilinmiyordur ama ben iyi biliyorum. Doktor olmanın sanatta önemli bir yeri var.
Çok geniş bilgi birikimleri var, meslek bilgileriyle birlikte… Eğer bunu yazma
diline kavuştururlarsa, kurgunun en varsıllıklısını yapabiliyorlar. Bu durum
edebiyatta artı bir kazanımdır, sermayedir… İnsanı anatomisiyle, psikolojisiyle sosyolojisiyle
tanımak demek onu iyi bilmek demektir. Edebiyatta konu insansa, onun iç ve dış
dünyası, dolaysıyla onun estetiğiyse bu meslek edebiyata daha yakın demektir…
İşte bir ruh analizi:
Aslında
mutluluğumuz, başkalarına yaşattığınız mutluluktur. Hisleriniz, hissettiğinizdir.
Hislerinizi hissettirmekten çekinmeyin. Ama hiçbir zaman asıl gücün kendinizde
olduğunu unutmayın. Başkalarının hayatlarını bir film şeridi gibi seyretmeyin.
Zaman zaman hayatınıza biraz yukarıdan bakın. Filmin en basit karelerinden
başlayarak, keyif almaya çalışın… ne gibi mi? Sahip olduğunuz gülüş, sıcak bir
aile, keyifle içtiğiniz bir çay, sıhhatle yürümek size keyif vermeli mesela… Sahip
olduklarınızdan hem gurur duymalı, hem de keyif almalısınız!
Bu bilgiler
benim sizlere sadece aktarabildiklerim den sadece bir kırıntı. Ama ”Kimi zaman kendinizi
bulacaksınız yazılarda, kimi zaman yanı başınızdakini…/ Kimi zaman yüzünüzü güldürecek, kimi zaman
gözlerinizi nemlendirecek…/ Düş gücünün ne olduğunu göreceksiniz, gerçek
hayalcinin ne demek olduğunu öğreneceksiniz…/ Kimi zaman bir ağaca olan
bağlılığı, kimi zaman hayvan sevgisinin farklı bir boyutunu içinizde
hissedeceksiniz…/ Işık ve sevgiyle kalın… “ tavsiyesi ile biten kitabın
içinde yaşamınızla ilgili daha nelerin olduğunu, hangi tavsiyelerin soluklandığını ancak kitabı okumakla öğrenebilirsiniz.
Bunu yaparsanız mutlu olacağınızdan eminim. Ben okudum ve mutlu oldum. O
nedenle önce kendi adıma, sonra da okuyacaklar adına sevgili dostum Dr. BİLGİN SİLAN'A eline yüreğine sağlık derken ayni güzellikte daha
nice eserler yazmayı diliyor, siz değerli dostlarıma da yürekten “selam olsun” diyorum.
Saygılarımla…
DR. BİLGİN
SİLAN
PROFESYONEL
HAYALCİ – DENEME
UYAN YAYINLARI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder