Değerli Dostlarım
Roman konusunda
en çok sorulan sorulardan biri postmodern romanın ne olduğu ve modern romanla arasındaki
yapısal farklılık. Bu soruyu bu yöndeki birikimim ölçüsünde yanıtlamaya çalıştım.
Yanı sıra postmodern romanı temelden açıklamaya çalıştım. Umarım aydınlanacaksınız.
Saygılarımla.
Post-Modern
roman:
Post-modern
roman için üstü kapalı bir ifade ve üst kurmaca diye söz edilse de, pek doğru değildir.
Çünkü böyle bir anlatma biçimi sadece Post-modern romana has bir anlatım
biçimi değildir. Aynı özelliklerin bilim
kurgu /fantastik ve büyülü kurgular için de geçerli olduğunu söyleyebiliriz.
Bu
türlerin en önemli özelliği gerçekliği reddetmeleridir. O nedenle aralarında
bir sınır olması söz konusu değildir.
Post-Modern
romanlar yapısal açıdan karmaşık, zaman zaman da anlamsız denebilecek hikâyeleri
dokularında taşıdıkları için yeterli albeniyi, yani heyecanı yakalayamamıştır.
Bu
özründen ötürü
Postmodernistler,modernistlerin anlatma
biçemlerine müracaat etmek zorunda kalmışlardır. Bu romanlar yapısal olarak
daha çok:
-değişik türlerden alınan
haber türleri,
-ansiklopedik
bilgiler
-şiir ve özlü sözler
gibi anlamlı metin parçalarını dokularında taşırlar.
Bu
parçaları romanlarına koyarak, yazımın anlamına hem artist’sel rol verirler, hem de roman için yazımın can
damarı sayılan estetiği yakalarlar.
Ne
var ki; bunu yaparken bile, işin duygu yüklü derinliğine inmeyip, yüzeysel anlatmayı
yeğlerler.
Çünkü
onlar için roman bir sanat eseri değil, eğlence aracıdır. O nedenle derinliğe
inip uzun araştırmalara girmeyi, felsefe yapmayı gerek görmezler. Sadece
değişik dünya görüşlerinden derledikleri imgelerle yarattıkları romanları, sanat
değeri yüksek bir anlatımdan
öteye, daha çok, bir eğlence biçimine, karnaval havasına indirgemeye çalışırlar.
Ama
son yıllarda bundan da sonuç alamadıklarından başka bir çıkış yolu aradıkları
bilinmektedir. Bu çalışma ne kadar başarılıdır bilemiyorum. Çünkü ben yaşadığımız
süreçte romanın anlatım ve teknik yönünden sıkıntı çektiğine fazla inanmıyorum.
Anlatıma dayalı olayı güzel anlatırsan, sıkıntı olmaz. Sanırım bunu söyleyenler
tipik bir üslupla farklılık yaratarak kendilerini üstün görme, o ölçüde de
pazar payı yaratmanın derdindeler.
Ulus
olarak edebiyatın her yeniliğine açığız. O nedenle bir ölçme gücümüz var. Onun
için Türk roman okuyucuları, okuduğu öykünün gizemini mutlaka çözmeye, onunla
içli dışlı olmaya hatta benzerini yaşamaya çalışır. Eğer bu yakınlık isteğini
okuduğu romanlarda bulamazsa, kitabı okumaktan vazgeçer.
Post modern roman
için gerçeklikten uzaklaşarak, amacı daha farklı bir yöntemle anlatmak, dolayısıyla
romanın modern doku bağlarını sorgulamak ve gevşetmek şeklinde de bir
değerlendirme yapabiliriz.
Post- Modern roman
için şöyle de düşünmek mümkün:
-Batıda
modern romanın gerçeklik krizine bir tepki olarak doğmuştur. Çünkü gerçeklik,
çağsal toplumların objektif anlatımlarıdır.
Ne
yazık ki bu durum yeterince yansıtılamamıştır. Bazen yansıtıldığı söylense de
pek inandırıcı değildir. Her ne kadar unutulmayan yazınlar arasına girse de yeterince
afişe edilememiştir. Bu nedenle sürecini tamamladığı damgasını yemiştir.
Ama
bu sav inandırıcı değildir. Bazı yayınevlerinin duygusallığı yani çok kazanma
hırsı işi buraya taşımıştır. Oysa neden ne olursa olsun, post- modern roman
artık oturmuş bir roman türüdür.
Çünkü
günümüzde yazılan modern roman, “Nasıl ve Niçin” sorularına yanıt ararken,
Post-modern roman sadece “NE” sorusuna
yanıt aramaktadır.
Bu
nedenle Batı edebiyatının akıl kavramına, 1942 yılından itibaren –akıl üstü bir tepki- olarak doğan postmodernizm
tarzının ülkemizde 1960 yılından itibaren
uygulanmaya başlandığı bilinir.
Genel
olarak yapısında şu özellikleri taşımaktadır:
- Belirsizlik, yani anlatı gevşek
bir dokuya sahip olmakla birlikte, hikâyenin yönü de belirsizdir.
- Ele alınan konularda pek
bütünleşeme yönü bulunmaz, konuların parçalama yönü daha ağır basar.
- Her parçayı tek tek ele alan
bir yöntemi vardır.
- Gerçek dışıdır, yani irrealisttir.
- Anlatım gösteri ve planlamadan
uzaktır.
- Gerçek anlam dışında da anlam
taşır, yani alaycı, şakacıdır. Öteki adıyla ironiktir.
- Var olanı şekilsizleştirip,
istediği biçimiyle yeniden kurgular.
- Doğayı, canlıları, karakterleri
yeniden yaratır.
- Anlatımın bir hikâye ya da
eğlence olduğunu özellikle belirtir.
- Anlatıda bir mesaj vermeyi amaç
edinmez.
- Anlatının duygu yönü, asla
derinliğe inmez, hep yüzeysel seyreder.
=================================
Modern
romanın özellikleri:
1-Anlatım
yönüyle hep ileriye dönük bir anlatı biçimi arz eder. Bu ileriye dönüklük, Post- Modern romanın ortaya çıkmasıyla
daha da netleşip ortaya çıkmıştır.
Anlatım,
bakış
açısı, betimleme, mektup tekniği, Özetleme tekniği, geriye dönüş tekniği,
montaj tekniği, otobiyografik teknik, laytmotif tekniği, bilim akımı tekniği
gibi yazım tekniklerini yapısında barındırdığı gibi, çok zaman da bu
tekniklerden kendisine gerekli olanı taşır. Bu demektir ki; her roman yazın
tekniklerinin tamamını taşıyacaktır.
Modern romana düşün açısından baktığımızda;
-Olaya
bütünsel olarak yaklaşır.
-Yazın
sanatını bir eğlence olarak değil, aksine bir sanat uğraş alanı olarak benimser.
-
Konu anlatımlarında yukarıda sayılan yazım tekniklerinden gereği duyduğunu
oranına uyarak uygular.
-Modern
romanda şimdiki zaman bir görecedir. O, daha çok geçmişten
beslenir. Gelecekle de bağlantı kurar. Ben buna “Geçmişi içinde bulunduğu
zamanla harmanlayıp, geleceğe sunmak” diyorum.
-Modern
roman her ne kadar yazım kurallarını uygulamaya çalışsa da, bazı dil kurallarında da tutucu değildir.
Gelişen olay ve şartlara göre kurallarda esneklik gösterebilir.
Nasıl?
Yeri gelir cümleyi parçalar, yeri
gelir devrik cümle kurar, yeri gelir noktalı işaretleriyle amacını anlatmaya
çalışır.
Çok Teşekkür Ederim 😇😇
YanıtlaSil