Değerli dostlarım;
Blokta en çok sorulan sorulardan biri de, romanda istenilen bir geri dönüşün ne olduğu, nasıl uygulandığı sorulmaktadır. Birikimim oranında bunları sizlerle paylaşmaya çalıştım. Umarım aradığınız konuları yazının içerisinde bulursunuz. Saygı ve sevgilerimle.
Erdoğan Baysal
Romanda
Geriye Dönüş Tekniği Nasıl Yapışır?
Roman,
zaman bakımından geçmiş zaman- şimdiki
zaman- gelecek zaman- gibi zaman çekimlerini bünyesinde barındıran bir
yazım türüdür. Bu türlerin içinde en geçerli olan zaman şimdiki zamandır.
Çünkü
olayda geçecek tüm olasılıklar şimdiki zaman içinde kurgulanır. Daha ilerisi,
içinde bulunduğu zamandan, geçmiş zamana, hatta gelecek zamana uzanabilmek, onu
ayırt edip sezdirebilmektir. İşte, bu somut savı yazımda becerebildiğimiz
sürece roman anlatımı özellik kazanır ve anlatımları gerçeğe daha yakın duracak
hale getirir. Bu hususta dil ustası Cevdet
Kudretin şu sözüne çok değer veririm:
“Geçmiş
zaman roman için önemli bir zaman dilimidir. Şimdiki zaman ise, bir anlamda
geçmişe adanmış yaşantıların armonisidir. Şimdi bir görecedir. Bir olayı sıcağı
sıcağına yazsak bile, geçmişi anlatmış oluruz. ONUN İÇİN ROMAN FİZİKİ ZAMANA
DEĞİL, TOPLUMSAL ZAMANA BAĞLIDIR.
Romana
yazım özelliğini veren değerlerin, yani insan, çevre, zaman, eşya ve düşüncenin
de, geçmişi olacağını düşünebilmeliyiz. İşte yazar, bu düşünebileceğimiz
geçmişe ve bu geçmişi çizen karakterlere, yaşadığı zaman dilimi içinde yeniden canlı bir görüntü vererek, sözü
edilen geçmişi yakalar… Bunu yaratabilmek içinde geriye dönüş yazım tekniğini kullanır. Bu teknik işlevsel olarak üç
şekilde uygulanır:
1- Dar alamda geriye dönüş 2-Yapıcı
geriye Dönüş 3-Çözücü geriye dönüş. Şimdi bunları açıklamaya çalışalım:
1-Dar
anlamda geriye dönüş:
Yazımda
görev alan kişi ve olayı tanımlamak için, yakın zaman sayılan bir saat, iki
gün, birkaç gün öncesi gibi benzer süreçleri yansıtan tekniktir. Bu teknik genelde süreç belirleyici
gibi görünse de, daha çok açıklanmak istenilen konuyu destekleyici açıklayıcı
bir amaç taşır.
Kısaca
onun için, “şu an, yaşadığımız bir düşünceyi, geçmişte kalanla birleştirmek, ya
da lehimlemek için başvurulan” bir teknik diyebiliriz.
Verilen
bilgiler bazen bildiğimiz bilgi türleri olabilir. Öyle de olsa, bunları
yazmaktaki amaç, malum bilgileri yenileyerek, bir daha hatırlatılmış
yaşanmışlıklar yeniden anımsatılmış olur.
ÖRNEK : “… Oysa Halil
Bey, Kazımın öğütten sonra Günay Beyle birlikte gidip, saatlerce baş başa
konuştuğunu – o gün- bilmeyen birkaç kişiden sadece biridir. Öğüt biter bitmez
derneğin başkanı, Gülay Hanımın kocasıyla Üç-yoldaki evine gitmiş, geceyi orada
geçirdikten sonra, cumartesi akşama doğru eve dönmüştü.”
Burada
dikkati çeken şey, söz konusu nasihatin, cumadan bir gün önce yapılmış, ama o
günün vurgulanmamış olmasıdır. Örnekte
sadece zamanın altı çizilmiştir.
2-Yapıcı
geriye dönüş:
-Yazıma
neden olan olay ve kahraman hakkında,
-Eğer
gerek duyuluyorsa olay hakkında yeterli tanıtım yapılmadığı düşünülüyorsa,
yapıcı deriye dönüş tekniğine başvurulur.
Bu
teknik genelde okuyucuyu aydınlatmak için başvurulan bir tekniktir. Daha çok,
romanın ilerleyen bölümlerinde başvurulur. Karmaca dünyası olan romanın
anlatımında, tanıtılmaya çalışılan başkarakterin bazı yönlerine okuyucu
tarafından ilgi duyulacağı varsayımı düşünülerek kullanılır. Çünkü Romancılar,
eserlerinde belli bir yere gelinceye kadar başkarakterinin bazı yönlerini
bilinçli olarak sakladıkları yönünde bir sav vardı araştırma kitaplarında.
Bana göre de bu sav doğrudur. Çünkü bu suretle
karakter daha gizemli bir hale bürünür. Bunu da daha çok romanın çekiciliğini
artırmak ve ilgi uyandırmak için yaparlar. Yazım aşaması çözümlemeye doğru
yöneldiğinde romancı hemen devreye girer, kahramanın bu gizli yönlerini blok
halinde ya da parçalar halinde devreye sokar. Bu bilgi daha çok kahramanın
biyografik (fiziksel yapısının) tanıtım ve çözümlenme aşamasında kullanılır.
3-Çözücü Geriye dönüş
tekniği:
Bu
teknik daha çok polisiye ve macera romanlarında uygulanan bir tekniktir. O
nedenle bu teknikle romanın kurgusu öne çıkar. Çünkü olay daha iskelet halindeyken,
ortaya çözümü gereken bir sav atılır. Bu sav, romanın çözüm analizi aşamasında,
geriye dönük olarak çözümlenir. Yani önce isim olarak söylenir, sonra maceranın
görünüşü sergilenerek olay dağıtılır. Son aşamada ise yeniden anımsatmalar
yapılarak çözüme ulaştırılır. Yani önce cinayet sahnesi yaratılır, arkasından
da çözüme ulaştırılır.
Bu durum günümüz
modern romanlarında oldukça değişik olarak değerlendirilir. Çünkü çağcıl yani
modern romanlarda geriye bakma-dönme diye bir eylem yoktur. Çağcıl romanın
yazım akışı aynen bir insanın yaşamını andırır, dolaysıyla onun yönü hep
geleceğe( ileriye) dönüktür.
Dönük
sözcüğü burada romanın akışı
anlamında kullanılmıştır. Bunu vurgulamak gerekir. Eğer verilen örnekler göz
önüne alınırsa, Geriye Dönüş tekniğinin ara
ara, ya da sürekli olarak verilmesi, romanın sürekliliğini keser diyebiliriz.
İşte bundan ötürü modern romanın
yapısına ters düşer. Yani vazgeçilmezliği olsa bile, çok da istenen bir
uygulama değildir.
Zamanla
romancılar buna da çare bulmuşlar ve yerine bilinç tekniğini geliştirerek, geriye dönüş tekniğinin yerine
koymuşlardır. Sonuçta geriye dönüş tekniği daha farklı bir boyut kazanmıştır.
Bu yönteme de roman yazımında ani sıçrama
yöntemi denilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder